bostan korkuluğu Deyiminin Anlamı Nedir?

İrtibatı Koparmayalım!

anlaminedir.com

AnlamiNedir

NedirAnlami

BOSTAN KORKULUĞU deyiminin anlamı nedir?

bostan korkuluğu deyimi

(1) Ürüne yaklaşmasınlar, zarar vermesinler diye, kuşları ürkütmek için tarlaya dikilen, insan biçimindeki nesne.

(2) mecaz Yetkili olduğu halde sözü geçmeyen, işi şunun bunun eline bırakmış olan, göstermelik, güçsüz yetkili

Örnek: Adama sormazlar mı, 'Sen burada nesin, bostan korkuluğu musun?' diye.

1695 10

Bu deyimler de ilginizi çekebilir...

Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

bostan korkuluğu

(1) Ürüne yaklaşmasınlar, zarar vermesinler diye, kuşları ürkütmek için tarlaya dikilen, insan biçimindeki nesne.

(2) mecaz Yetkili olduğu halde sözü geçmeyen, işi şunun bunun eline bırakmış olan, göstermelik, güçsüz yetkili

Örnek: Adama sormazlar mı, 'Sen burada nesin, bostan korkuluğu musun?' diye.

masrafı çekmek

Bir iş için gereken parayı ödemek, gideri karşılamak.?Yarınki gezide bütün masrafları Ahmet çekecekmiş.?

pabucu dama atılmak

Kendisinden üstün birinin çıkmasıyla gözden düşmek, değer ve itibarını kaybetmek.?Yeni bir elektrikçi aldılar, desene Murat`ın pabucu dama atıldı.?

askıda bırakmak

(bir işi) (işin) sonuca ulaşmasını geciktirmek, sonuca vardırmamak, işi oyalamak. örnek: Bu işi askıda bırakmak istiyorlar.

açlıktan ölmek

dayanılmayacak denli acıkmış olmak. örnek: Bu saate değin bir lokma yemedim, açlıktan ölüyorum.

beğenmeyen küçük kızını vermesin

beğenilmek beğenilmemek umurumda değil, beğenmeyen beğenmesin anlamında söylenir.

bir dirhem bal için bir çeki keçiboynuzu çiğnemek

zahmeti çok ama verimi çok az bir işle uğraşmak.

arazi olmak

argo kaçıp saklanmak, gizlenmek, ortadan kaybolmak, bir yere sinmek. örnek: Polis arabası görününce herkes arazi oldu.

dalgınlığına gelmek

(1) dalgın bir durumdayken yapmak, örnek: Bağışla, dalgınlığıma geldi, bir daha olmaz. (2) dalgınlık nedeniyle ayrımsayamamak. örnek: Onu görmedim ya da dalgınlığıma geldi.

bayramlık ağzını açmak

çok kaba sözler söylemek, sövmek.

ağzı kurumak

(1) birine bir şeyi çok söylemekten dolayı bıkmak. örnek: Bunu ona anlatana kadar ağzım kurudu. (2) çok susamak.

boş bulunmak

(1) söylenmemesi gereken bir şeyi, işin bu yönünü unutuverip, karşısındakine söyleyivermek, ağzından kaçırmak, örnek: Bunu boş bulunup söyledi. (2) dalgın bir durumda olmak, dalgınlıktan dolayı dikkatsiz bulunmak, örnek: Köpek birden karşıma çıkınca, boş bulunup irkildim.

Yayın Ağımız

Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.